attila ilhan

ahmet kaya'nın eşsiz söylediği hiçbir şeyimsin şarkısının sözleri kendisine aittir. büyük şair.

beni koyup gitme ile beni benden alan şairdir

çok güzel şiirleri var bee

(bkz: kim kaldı) şiiri muhteşemdir. mustafa demir (bkz: tesbihli abi) müthiş okumaktadır bu şiiri mobil link

çok iyi tarih bilgisine sahipti. (bkz: atatürk'ün büyük ortadoğu projesi)

Üçüncü Şahsın Şiiri en bilinen şiirlerindendir ve sanıldığının aksine sevgilisinden ziyade kız kardeşine yazdığı rivayet edilir. Kız kardeşi sevmediği bir adama aşık olunca yazmış bu şiiri diye nakledenler oldu. Kaptan adlı 5 şiirlik serisi ise benim en çok hoşuma giden şiirleridir. Kendi sesinden duymak isterseniz: Kaptan 1 2 3 4 5 Belma Sebil (Maria Missakian) Bu arada tabii en iyi şiirlerini Ben Sana Mecburum ve Sisler Bulvarı'nı eklemezsek olmaz. Kendisi Garip akımına tepki olarak ortaya çıkan Mavi akımının duayenidir. (bkz: Mavi Akımı) (bkz: Maviciler) (bkz: Garipçiler)

ben sana mecburum ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum. ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski istanbul mudur karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun. sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu bir kaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun. belki haziran da mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor belki körsün kırılmışsın telaş içindesin kötü rüzgar saçlarını götürüyor ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin.

cağnım yazar.

hiç tanımadığı,sadece telefonda sesini duyduğu,daha sonrada ortadan kaybolan bir kız için bile, "sen benim hiçbir şeyimsin yabancı bir şarkı gibi yarım yağmurlu bir ağaç gibi ıslak hiç kimse misin bilmem ki nesin uykumun arasında çağırdığım çocukluk sesimle ağlayarak" diyebilecek kadar sevgi adamı...

https://www.youtube.com/watch?v=vAhTP6Odmgs kendi sesinden kaptan 1,2,3,4,5 şiirleri. geceye önerimdir.

attila ilhan gogu neden sevmez? bunu bilen var mi, belki dikkatli bir okuyucu, bu yazari asiri seven birisi bilebilir. kaptan siirlerini ilk dinledigimden beridir aklimda bu soru. attila ilhan gogu neden sevmez?

(bkz: an gelir yağmurda bir militan ölür)

11 ekim 2015'de hayatını kaybetmiş,ülkenin en önemli yazarlarından biridir.tiyatro sanatçısı çolpan ilhan'ın ağabeyidir. üçüncü şahsın şiiri gerek hikayesi gerekse sözleriyle beni benden alan eserlerinden biridir. en güzel bu şekilde anlatılabilirdi

"aysel git başımdan,seni seviyorum."

ben seni neden mi sevdim

ben aşk nedir bilmem, eski kafalıyım. bir seni bilirim, bir de adın geçince sıkışan kalbimi.

tamamen beni anlatmış şu eserinde büyük üstad ; ... sevindigim anda sen uzulursun sonbahar ugultusu duymamissin ki icinden bir gemi kalkip gitmemis uzak yalnizlik limanlarina aykiri bir yolcuyum dunya genis buyuk bir kulak cinliyor icimdeki cetrefil yolculugum kesinlesmis sakin baska bir sey getirme aklina aysel git basimdan ben sana gore degilim olumum birden olacak seziyorum hem kotuyum karanligim biraz cirkinim aysel git basimdan seni seviyorum

(bkz: atıyla ilhan) (bkz: yiğit özgür)

sen bilir misin ben seni her düşündüğümde attila ilhan dinlerim,okurum? sen bilir misin evinin önünde o ışığı sabahlara açık olan odanın karşısında ''ben sana mecburum'' şiirini ağlayarak okuduğumu? sen bilir misin en sevdiğin şiir olan attila ilhan kaptan şiirlerini bir gecede ezberlediğimi? peki ya sen senden sonra hiç attila ilhan okumadığımı,dinlemediğimi,nerede duysam gözlerimin dolduğunu da bilir misin?

"ben aşk nedir bilmem, eski kafalıyım. bir seni bilirim, bir de adın geçince sıkışan kabimi..."

ağzımın tadı yoksa hasta gibiysem, boğazımda düğümleniyorsa lokmalar, buluttan nem kapıyorsam, inan hep güzel gözlerinin hasretindendir. vefatının 11.yılında rahmetle anıyoruz.

"sen yoksun" şiirini şimdi senin için okuyorum. keşke olsaydın, ama yoksun işte. ruhun şad olsun, eserlerin var olsun büyük insan... sen yoksun deniz yok yıldızlar arkadaşım ya bu gece harika bir şeyler olsun yahut bir bomba gibi infilak edecek başım ağzımda eski mısralar uzanıp kalmışım istanbul minareler odamda gibi gökyüzü temiz ve parlak işte kolkola girmiş en mesut günlerimiz muhalif bir rüzgar karşı sahilden fosforlu ışıklarıyla gökyüzü bir deniz havada kanat sesleri ve çılgın kokular deniz yok yıldızlar uzaklaşıyor ben yine yalnız kalıyorum istanbul minareler kaybolmuş sen yoksun

tekrardan allah rahmet eylesin kendisi adaşımdır.

gözlerindeki mavi kimin gökyüzü. iki satırla bitiremeyeceğim için hiç başlamıyorum. iyi ki gelip geçtin bu dünyadan

(bkz: yuruyen adam sabri) sağolsun açtığı başlıkla hatırlatmış ölüm yıldönümü olduğunu. sene 2005 günlerden bugün ayrıldı aramızdan büyük usta. dizeleri mutlaka her kalpte biraz iz bırakmış olanlardan biri. herkes kurmuştur sevdiğinin gözlerinin içine baka baka ben sana mecburum bilemezsin demenin hayalini. o mahur beste çalmaya devam etsin gönlümüzün bir köşesinde sen huzur içinde uyu kalemi güzel insan.

(bkz: kaptan 1-2-3-4-5) eflatun gözlerin olduğunu bilmiyordum ....... ölümüm herkesinkinden başka türlü olacak bunu, allah'ım gibi aşikâr biliyorum kim ne derse desin biliyorum, içime gün gibi doğuyor onbir gün aç ve susuz gözlerinin içine bakacağım onikinci gün jiletle, damarlarımı keseceğim

elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün eylül'den itibaren geceler hazindir,uzundur. rahmetle anıyoruz.

"bazıları şiir sevmez, çünkü onların yaraları yoktur. yaraladıkları vardır."

özellikle ceyhun yılmaz'ın sesinden aysel git başımdan şiirini çok seviyorum; Aysel git başımdan ben sana göre değilim Ölümüm birden olacak seziyorum. Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Aysel git başımdan istemiyorum. Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün Dağıtır gecelerim sarışınlığını Uykularımı uyusan nasıl korkarsın, hiçbir dakikamı yaşayamazsın. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Benim icin kirletme aydınlığını, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim Islığımı denesen hemen düşürürsün, gözlerim hızlandırır tenhalığını Yanlış şehirlere götürür trenlerim. Ya ölmek ustalığını kazanırsın, ya korku biriktirmek yetisini. Acılarım iyice bol gelir sana, sevincim bir türlü tutmaz sevincini. Aysel git başımdan ben sana göre değilim. Ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim. Sevindiğim anda sen üzülürsün. Sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş, uzak yalnızlık limanlarına. Aykırı bir yolcuyum dünya geniş, Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki. Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş. Sakın başka bir şey getirme aklına. Aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim. Aysel git başımdan seni seviyorum...

"oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım döküiüyor usul usul. adım sonbahar…"

''sen bana kaptan diyorsun , herkes bana kaptan diyor , sahici bir kaptanmışım gibi tükürüyorum.''

ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum ağaçlar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski istanbul mudur? karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun sevmek kimi zaman rezilce korkudur insan bir akşam üstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu fatihte yoksul bir gramafon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun belki haziranda mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor belki körsün kırılmışsın telâş içindesin kötü rüzgâr saçlarını götürüyor ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin.. (bkz: kopyala yapıştır )

kendini martılarla bir tutma senin kanatların yok düşersin yorulursun

"oysa ben akşam olmuşum, yapraklarım dökülüyor usul usul. adım sonbahar…"

"ben sana mecburum bilemezsin " şiiriyle ciğerlerimi iflas ettiren adam

sırf bu adamdan ötürü bir gün erkek çocuğum olursa adını attila koyacağım

lise yıllarında sevdiği kıza nazım hikmet şiirleri yazdığı için tutuklanan attila ilhan çaresizliği diyip kenara çekiliyorum

"önümden çekilirsen istanbul görünecek"

"aysel git başımdan ben sana göre değilim, ölümüm birden olacak seziyorum, hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim. aysel git başımdan seni seviyorum."

"elime dokunduğun an elin, güneşi avuçluyorum. sahi ondan mı? aydınlık neyin oluyor senin?"

oğuz atay tutunamayanlar kitabını bilge yayınevine gönderiyor ve bilge evi alay edip basmayacağımı söylüyor bu kişide atilla ilhan. bir oğuz atay hayranı olarak bunu öğrendiğimden beri pek kanım ısınmadı ancak kendisi tabi ki türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuş muhtrem bir kişi saygılar olsun

"fena bir yerimden koptuğum doğru kendimden çok fazla yaşamaktayım nereye bağlanacak bu işin sonu aslında ben kimim meraktayım."

"karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun."

kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun.

çıkmış dağlara kendiliğinden cebbar oğlu mehemmed fransız'a silâh çekmiş hür yaşamak uğruna ırz uğruna namus uğruna ana için baba ve kardeş için şu mübarek topraklar şu mübarek vatan için derken efendim bir gün kaman'dan öte uğrun uğrun haber ulaşmış urfa'nın antep'in köylerine gözü kanlı maraş beylerine

''türk aydını dediğimiz kişi, batı’nın manevi ajanıdır.'' ...

"ben sana mecburum sen yoksun"

" elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün. eylül’den itibaren geceler hazindir, uzundur.. "

"hacet yok hatırlatmasına seni hatıraların. sen bana kalbim kadar, elim kadar yakınsın."